anasayfa / yazılarımız / Dr. Yeşim Kesgül Sercan, Pedagog / Disleksi Haftası Biterken Ailelere Uyarılar Ve Öneriler

Disleksi Haftası Biterken Ailelere Uyarılar Ve Öneriler

Okuma güçlüğü çeken çocuğu daha çok, daha çok okumaya zorlayarak bu güçlüğü aşmaya çalışmak sıklıkla karşılaştığımız bir kaos. Bu kaos nasıl aşılır?

 “Disleksi” olsun olmasın okumayı sökme ya da akıcı okuma sorunu olan çocuklara genelde uygulanan, hatta öğretmenler tarafından da çokça önerilen şey “bol bol okutmak”. Bunun görmeyen bir çocuğu görmeye, işitme güçlüğü olan bir çocuğu işitmeye zorlamaktan ne farkı var? Başta bu duruma “kaos” dedim çünkü çocuğu bir nedenle yapamadığı bir şeyi tekrar tekrar yapmaya zorlamak, onun sıkıntısını arttıracak, okumadan daha çok soğutacak, başarısızlık duygusunu pekiştirecek, benlik algısını zedeleyerek durumu daha da karmaşık bir hale getirecektir. Hangimiz çok iyi yapmadığı bir işi tekrar tekrar yapmak ister? Hiçbirimiz. Değil mi? Hatta enerjimizi o işi yapmaktan çok, yan çizmeye, olanak ölçüsünde kaçıp kurtulmaya harcarız. Tabii böyle olunca bir türlü yapar hale gelemeyiz.  Yapamadığımız için yapmaktan kaçınırız, yapmaktan kaçındığımız için de yapamayız sarmalı bir yerden kırılıncaya kadar böyle devam eder gider.

Pekiyi bu sarmalı nasıl kırarız?
Okuma alıştırmaları yapmadan çocuğun okumasını geliştirebilir miyiz?
Evet geliştirebiliriz. Hatta okuma üzerinde çok daha etkili olabilir. Her çocuk okuma yerine oynamayı yeğler. Öyleyse biz de okumayı oyuna çevirelim. Bunu eğlenceli, keyifli yapmayı becerebiliyorsak çok daha fazla tekrar edebileceğimiz için yararı da fazla olacaktır. O halde neler yapabiliriz.

  • Plastik harflerle tombala oynamak, çektiği harfi seslendirmek,
  • Rastgele çektiği 3 ya da 4 harf ile sözcük oluşturma ya da oluşan harf kümelerini anlamsız sözcükler de olsa okumaya çalışmak,
  • Harf – resim eşlemek (örneğin A ile ayakkabıyı eşlemek),
  • Basit sözcükleri bu harflerle kopya etmek,
  • Aile bireylerinin adlarını yine bunlarla yazmak,
  • Sevdiği yemek, meyve, tatlı gibi şeylerin adlarını yazmak,
  • Bu harflerle yeni sözcükler oluşturma gibi çalışmaları yapmak ilk akla gelenler.

Bütün bunlar kalem kağıt yerine yukarıda söz ettiğimiz gibi plastik harfler, kartlara yazılmış ya da kartlardan kesilmiş harfler, scrabble oyunu taşları gibi farklı malzemelerle yapıldığında hatta yazı tahtası ya da bilgisayar kullanıldığında çocuk oyuna (okumaya) çok daha istekli ve etkin katılacaktır.

  • Çocuklar için hazırlanmış çok basit bilmece bulmaca kitapları bulunabilir ya da dergi ve gazetelerdeki bulmacaların benzeri basit bulmacalar hazırlanabilir.
  • Resimler adları ile eşleştirilebilir. Örneğin üzerinde hayvan resmi olan 10 kart ve bunların adlarının yazılı olduğu 10 kart üst üste konarak, çizerek ya da kapalı kartlarla açmaca vb. oynanarak eşleştirilebilir.
  • Biten sesle başlayan sözcük bulma oyunu (masa – ayak – kemer – resim ……) son derece basit, her yerde oynanabilen çok etkin bir okuma alıştırmasıdır.
  • ‘Sssss’ sesiyle başlayan beş sözcük bul ya da bir sen bir ben sırayla bulalım bulamayan yanar şeklinde oyunlar,
  • Çocuğun durumuna göre uyarlanmış isim şehir oyunu,
  • Uzun sözcüklerden yeni sözcük üretme oyunu,
  • Çocuklar için hazırlanmış basit scrabble, adam asmaca gibi oyunlar oynanabilir.
  • Evdeki eşyaların üzerine adlarının yazılı olduğu etiketler hazırlanıp konabilir. Bir aile bireyinin üzerine beden parçalarının isimlerinin yazılıp hazırlandığı post-itler yapıştırılabilir.
  • “Söylediğim sözcüğü harf harf söyle” ya da “söylediğim harflerden oluşan sözcüğün tamamını söyle”, “söyleyeceğim 3 harften oluşan bir sözcük bul”, “söylediğim sözcükten bir ses at başka bir sözcük bul”, “söylediğim sözcüğe bir ses ekle başka bir sözcük bul” gibi pek çok çalışma yapılabilir.

Bu saydıklarımızı çoğaltabiliriz, bu tip çalışmalar olan kitaplardan yararlanabiliriz. Biraz da yaratıcılığımıza kalmış. İki şeyi unutmayalım:
Birincisi: bütün bu saydıklarımız okuma yazma alıştırmasıdır. Okuma yazma ille de kalem-kağıtla, kitapla olacak diye bir şart yoktur. Çocuğun zihninde harflerle, seslerle uğraşmasını bunları evirip çevirmesini sağlamışsak amaca ulaşmışız demektir.
İkincisi: en güzel, en kalıcı öğrenme oyunla, eğlenceyle, keyifle yapılandır. 

“Yok ille de kitap okutacağız” diyorsak da aç gözlü olmayalım
Bir türlü bitmek bilmeyen harf dolu birçok sayfadan oluşmuş bir kitapla çocuğun gözünü korkutup yıldırmak yerine, çok az sayfalı, iri yazılı ve rahat okunan yazı tipi kullanılan kitaplar seçelim. Her sayfada bir cümle olan kitapları hızla okuyan çocuk, kitap bitirmenin zevkini aldıkça, bunun gururunu yaşadıkça okumaya daha zevkle yaklaşacaktır.
Tabii okuma materyalinin çocuğun ilgi duyduğu bir konuda olması da çok önemli. Çizgi roman, gazetenin spor sayfası, yemek tarifi,  kuşlar, böcekler, çiçekler ne olduğu hiç önemli değil yeter ki yukarıda saydığımız biçimsel özellikleri olsun. Bir de kolay anlaşılır sade bir dille, basit ve kısa cümlelerle yazılmış olsun.



sayfaları görüntülemek için tıklayınız
Yazarın diğer yazıları

 

Copyright © 2014 | pencere-sey®